| Turkish | English | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | için gayret etmek | buck for v. |
| Turkish | English | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Phrasals | (bir şeyi yapmak için) gayret etmek | strive to (do something) v. | ||
|
Since happiness doesn't exist, we have to strive to be happy without it. Mutluluk mevcut olmadığı için, onsuz mutlu olmaya gayret etmeliyiz. More Sentences |
||||
| Phrasals | (bir şey) için gayret etmek | strive for (something) v. | ||
|
All of us should strive for immortality. Hepimiz ölümsüzlük için gayret etmeliyiz. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | bir şey için gayret etmek | strive for v. | ||
| General | görevi yerine getirmek için gayret etmek | endeavor one's self v. | ||
| Phrasals | ||||
| Phrasals | bir amaç için gayret sarf etmek | work toward v. | ||
| Phrasals | amacına ulaşmak için gayret etmek | lay about v. | ||
| Phrasals | (bir şey) için gayret etmek | buck for (something) v. | ||
| Phrasals | (bir şey) için gayret etmek | strive toward (something) v. | ||
| Colloquial | ||||
| Colloquial | yapmak için gayret etmek | strive to do v. | ||
| Idioms | ||||
| Idioms | (bir şeye) ulaşmak için çaba/gayret sarf etmek | take a run at (something) v. | ||
